Vita Gazette

Le notizie dall’Italia.

Yıldızlar Lido’da parlıyor

Vita gazette – 31 Ağustos – 10 Eylül tarihleri ​​arasında düzenlenen 79. Venedik Uluslararası Film Festivali renkli ve ilginç etkinliklere sahne oluyor. Filmler, etkinlikler, biyografiler ve birçok ünlü, son yılların en ilginçlerinden biri olmayı vaat eden festivalin yıldızları olarak Lido’da parlıyor.

Festivalden notlar…

31 Ağustos Çarşamba, Adam Driver ve Greta Gerwig’in oynadığı Noah Baumbach’ın Netflix yapımı, çağdaş bir Amerikan ailesinin aşkla, ölümle ve mutluluk olguları ve hayatın çatışmalarıyla başa çıkma sürenin dramatize edildiği,  “White Noise” adlı filmi ve Roberto de Paolis’in vücudunu denizde satan genç bir Nijeryalı yasadışı göçmenin hikayesini anlatan Princess isimle filmiyle başladı.

Venedik Lido’sunda açılış töreni sırasında, Yaşam Boyu Başarı ödülü Altın Aslan Catherine Deneuve’ye verildi.

1 Eylül Perşembe, Cate Blanchett’in günüydü. Blanchett, yaşayan en büyük besteci ve şeflerden biri olarak kabul edilen Lydia Tár’ı canlandırdığı Tar filmi ile festivalde yer aldı. Blanchett Lido rıhtımına, mavi bir Giorgio Armani takımla geldi.

2 Eylül Cuma, Luca Guadagnino imzalı, “Bones and All”ın günüydü. Film, toplumun sınırlarında hayatta kalmayı öğrenen genç bir kadının mücadelesini anlatıyor. Amerikalı yönetmen Abel Ferrara’nın filmi Padre Pio’nun hayatını Lido’da gösterime sundu.

3 Eylül Cumartesi, Isabelle Huppert “La syndicaliste”, Mia Goth“Pearl” ve efsanevi fotoğrafçı Nan Goldin hakkında “All the Beauty and the Bloodshed” belgeseli günüydü.

4 Eylül Pazar, 1970’lerde Roma’da geçen, Clara çocukları etrafında dönen bir aşk hikayesini anlatan L’immensione filmiyle Lido’ya gelen Penelope Cruz’un günüydü. “Aşık olduğu erkek uğruna karısını ve kızını terk eden, bir süre sonra aşkını da kaybeden, üzüntüden sürekli yemek yemeye başlayan” şiddetli obeziteden muzdarip münzevi bir İngilizce öğretmeninin, ayrı yaşadığı kızıyla yeniden bağlantı kurmaya çalışma çabalarını anlatan The Whale de gösterimdeydi. 4 Eylül ayrıca “Ti mangio cuore”nin de günüydü. 

 

5 Eylül Pazartesi günü, Festival’in diğer büyük konuğu, “Don’t Worry Darling”de kız arkadaşı Olivia Wilde’ın yönettiği “Harry Styles” izlendi. Kostüm tasarımcısı Arianne Phillips ise Campari Film Tutkusu ile ödüllendirildi.

6 Eylül Salı günü (bugün), sunulacak “Karıncaların Efendisi” İtalyan şair, oyun yazarı ve yönetmen Aldo Braibanti’nin, 1968’de gey faaliyetlerini suç sayan faşist dönem yasası uyarınca hapse atılmasını ve sonraki süreci anlatıyor. Gianni Amelio’nun kadrosunda ise Elio Germano ve Luigi Lo Cascio yer alıyor.

7 Eylül Çarşamba günü, Ukrayna’nın Özgürlük İçin Mücadelesi belgeseli ile Ukrayna’daki savaş tartışılıyor. Kırmızı halıda ise Casey Affleck ve The Son’dan Hugh Jackman ile başrolde Anthony Hopkins görünecek.

8 Eylül Perşembe günü  3 yıldır yağmur yağmayan Roma’da, bir grup karakterin su kıtlığı ile mücadelesini ve bu süreçte düzenlemelerin ve geleneklerin değişmesini anlatan “Siccità “Paolo Virzì, Monica Bellucci ve Valerio Mastrandrea’yı Venedik Film Festivali’ne getiriyor.

Aynı gün hakkında çokça konuşulan Marilyn Monroe’nun biyografik filmi de gösteriliyor. 

9 Eylül Cuma Susanna Nicchiarelli, herkesin hatırladığı, Margherita Mazzucco’nun oynadığı, aynı adı taşıyan Chiara filminde Santa Chiara’nın hikayesini anlatıyor.

Son olarak, 10 Eylül Cumartesi, yetenekli Alessandro Borghi, Francesco Carrozzini’nin yönettiği “The Hanging Sun” ile sahneye çıkıyor. Ancak tüm dikkatlerin Festivalin son etkinliğinde Altın Aslan’ın verilmesine odaklanması bekleniyor.

error: Content is protected !!