Vita gazette – İtalya Başbakanı Mario Draghi, pandemi ve Ukrayna krizinin Avrupa Birliği’nin (AB) yetersizliğine ayna tuttuğunu ifade ederek, “yeni bir birlik yapılanması” çağrısında bulundu. Başbakan, “ekonomiden enerjiye ve güvenliğe kadar” tüm alanları kucaklayan “pragmatik federalizm”in fiilen çalışması gerektiğini söyledi. Avrupa’nın genişlemesi ve kendi özerk savunma sistemini oluşturması gerektiğini de kaydeden Draghi, bunun için gerekirse antlaşmaların revizyonunun yapılmasının altını çizdi.

İtalya Başbakanı Mario Draghi, Strasbourg’da Avrupa Parlamentosu genel kurulunda yaptığı konuşmada küresel stratejiler, AB’ye yansımaları  ve AB’nin yeniden yapılanma zorunluluğu hakkında tarihi bir konuşma yaptı. Konuşmasında, “Ukrayna’daki savaş, Avrupa Birliği’nin önüne tarihinin en ciddi krizlerinden birini koydu. Hem insani, hem güvenlik, hem enerji hem de ekonomik krizle karşı karşıyayız” diyen Draghi, “yenilikçi, koruyan ve aydınlatan bir Avrupa vizyonuna” her zamankinden fazla ihtiyaç olduğunu söyledi.

Açlık daha da artacak!

Konuşmasında Ukrayna’daki çatışmanın, küresel tedarik zincirleri işleyişinde istikrarsızlığa, hammadde ve enerji fiyatlarında oynaklığa neden olduğuna dikkat çeken Draghi, şöyle devam etti:

“Savaşın tahribatı nedeniyle Ukrayna gıda arzı çöktü. -Ukrayna, AB’nin dördüncü en büyük yabancı gıda tedarikçisidir- mısır ithalatımızın yaklaşık yarısını ve bitkisel yağlarımızın dörtte birini bize gönderiyor. Rusya ve Ukrayna, küresel tahıl ihracatının dörtte birinden fazlasını oluşturuyor. Dünyada yaklaşık 50 ülke, ithalatının %30’undan fazlası için onlara bağımlı. Mart ayında hububat ve başlıca gıda maddelerinin fiyatları tüm zamanların en yüksek seviyelerine ulaştı. Gübre bulunabilirliğinin azalmasıyla birlikte fiyatlardaki artışın gıda krizlerine yol açması yönünde güçlü bir risk var. FAO’ya göre, Ukrayna’daki savaş nedeniyle 2022 ile 2026 arasında 13 milyon kişi daha aç kalabilir. Başta Afrika ve Orta Doğu olmak üzere birçok ülke bu risklere karşı daha savunmasızdır ve bu nedenle siyasi ve sosyal istikrarsızlık dönemleri yaşayabilir. Bunun olmasına izin veremeyiz. Kalkınma bankaları ve çok taraflı finans kuruluşları aracılığıyla taahhüdümüz maksimum olmalıdır.”

Enerjide de durum kötü!

Enerji konusunda da durumun iyi olmadığına dikkat çeken Draghi şunları söyledi: “Aralık ve Ocak ayları arasında varil başına 70 ila 90 dolar arasında dalgalanan ham petrolün fiyatı, Mart ayındaki 130 dolarlık zirvenin ardından şimdi 105 dolar civarında. Avrupa pazarında gazın fiyatı, megavat saat başına yaklaşık 100 Euro’dur – bir yıl öncekinin yaklaşık beş katı-Çatışmanın başlamasından önce bile gözlemlenen artışları takip eden bu artışlar, enflasyon oranını on yıllardır görülmeyen seviyelere itti.”

Avrupa ekonomisi zayıflıyor!

Avrupa ekonomisinin yavaşlama aşamasına geçtiğine dikkat çeken Draghi, “Euro bölgesinde, fiyat endeksi Nisan ayında bir yıl öncesine göre %7,5 arttı ve hanehalklarının satın alma gücü ve işletmelerin üretim seviyeleri üzerinde önemli bir etkisi olması muhtemel. 2022’nin ilk üç ayında, euro bölgesindeki gayri safi yurtiçi hasıla, 2021’in dördüncü çeyreğine kıyasla %0,2 büyüdü” dedi.

AB ‘Pragmatik Federalizm’i uygulamalı

Bugün Avrupa’nın savaş ve pandemi nedeniyle ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunun altını çizen Draghi atılması gereken adımları şöyle sıraladı:

“Atalarımızın inşa ettiği kurumlar Avrupa vatandaşlarına çok iyi hizmet etti, ancak bugün karşı karşıya olduğumuz gerçeklik için yetersiz kalıyorlar. Pandemi ve savaş, Avrupa kurumlarını şimdiye kadar asla üstlenmediği sorumluluklara çağırdı. Jeopolitik durum hızlı ve derin bir dönüşüm geçiriyor. Son süratle hareket etmeliyiz. Yaşadığımız krizlerin yönetiminin, bizi başlangıç ​​noktasına getirmediğinden, daha adil ve sürdürülebilir bir ekonomik ve sosyal modele geçişi sağladığından emin olmalıyız. Ekonomiden enerjiye, güvenliğe kadar yaşanan dönüşümlerden etkilenen tüm alanları kucaklayan ‘pragmatik federalizm’işleyişi antlaşmaların revizyonuna götürecek bir yolun başlamasını gerektiriyorsa, cesaret ve güvenle kucaklanmalıdır”.

Savunmada stratejik özerkliği inşa etmeliyiz

Bunun için öncelikle tehlikeli ve belirsiz hale gelen jeopolitik çerçevede, ekonomik ve sosyal acil durumla yüzleşmek gerektiğini vurgulayan Draghi şöyle devam etti:

“Vatandaşlarımızın güvenliğini garanti altına almalıyız. Avrupa Birliği ve NATO olarak ortak yeteneklerimizi geliştirmek için savunma yatırımları yapılmalıdır. Son Avrupa Konseyi, hızla hayata geçirmemiz gereken ‘Stratejik Pusula’nın onayı ile önemli bir karar aldı. Ancak bu ilk adımların hızla ötesine geçmemiz ve savunma sistemleri arasında etkin bir koordinasyon kurmamız gerekiyor. Güvenlik harcamalarımız Rusya’nın yaklaşık üç katı ama 146 savunma sistemine bölünmüş durumda. Amerika Birleşik Devletleri’nin sadece 34’ü var. Bu, gerçek bir Avrupa savunmasının inşasını engelleyen, son derece verimsiz bir kaynak dağılımıdır. Savunmada stratejik özerklik, her şeyden önce, Avrupa’daki askeri harcamaların daha etkin olmasından geçer. Yatırımları rasyonelleştirmek ve optimize etmek için bir konferans toplanmalıdır.”

AB daha da genişlemeli

Draghi, Avrupa genişlemesine de yer verdiği konuşmasında Avrupa emellerini ortaya koyan ülkelerin tam entegrasyonunun, Avrupa projesinin istikrarı için bir tehdit oluşturmayacağına işaret etti: “İtalya, Avrupa Konseyi’nin Mart 2020’de aldığı karar doğrultusunda Arnavutluk ve Kuzey Makedonya ile katılım müzakerelerinin bir an önce açılmasını desteklemektedir. Sırbistan ve Karadağ ile müzakerelere yeni bir ivme kazandırmak ve meşru müzakerelere azami dikkatin gösterilmesini sağlamak istiyoruz. Bosna-Hersek ve Kosova’nın beklentileri var. Bütün bu ülkelerin katılımından yanayız ve Ukrayna’nın Avrupa Birliği’ne girmesini istiyoruz. Çizdiğimiz giriş yolunu takip etmeliyiz ama aynı zamanda mümkün olduğunca çabuk ilerlemeliyiz”.

Oybirliği ilkesini bırakmalıyız

Ortak bir savunmanın inşasının, üniter bir dış politika ve etkin karar alma mekanizmaları ile el ele gitmesi gerektiğini de kaydeden Draghi, ”Çapraz vetolardan oluşan bir hükümetler arası mantığı doğuran oybirliği ilkesini aşmalı ve nitelikli çoğunlukla alınan kararlara doğru hareket etmeliyiz. Zamanında karar verebilen bir Avrupa, vatandaşlarına ve dünyaya karşı daha güvenilir olan bir Avrupa’dır” dedi.

Lider olabiliriz!

Mevcut durumun AB’nin entegrasyon sürecini kararlı bir şekilde hızlandırmaya zorladığını kaydeden Draghi, “Önümüzdeki aylarda Avrupa vatandaşlarına değerlerine, tarihine ve dünyadaki rolüne uygun yaşayan bir Avrupa’ya liderlik edebileceğimizi göstermeliyiz. Hedefimiz, daha güçlü, daha uyumlu, geleceği kendi ellerine alabilecek kapasitede egemen bir Avrupa. Yeni Avrupa’yı tasarlamak için ön planda olmak istiyoruz” dedi.