25 mart: Dante günü
“Hala Dante’nin cehennemini yaşıyoruz”
Vita gazette – Bugün, 25 Mart büyük şairimizin, dilimizin ve edebiyatımızın babası Dante Alighieri’ye adanan ulusal günümüz. Onu İlahi Komedyası eseriyle anacağız. Dante’den sonra yüzyıllar geçti, 21. Yüzyıla geldik. Ama halen Dante’nin Cehennem’ine benzer, bir dünyada yaşıyoruz.
25 Mart, bilim adamlarının başlangıç olarak kabul ettiği Dante Alighieri’ye adanmış ulusal gün Dantedì’dir… Bilim adamları tarafından Karanlık Orman’a efsanevi yolculuğun başlangıcı olarak kabul edilen tarih, Kültür Bakanlığı tarafından 2020 yılında “Dante Günü” olarak kabul edildi. Kuzeyden Güneye tüm İtalya Yüce Şairi, toplantılar, etkinlikler ve bolca şiirle kutlamaya başlıyor. Birçok sanat yapıtına, sanatçıya esin kaynağı olan İlahi Komedya’da Dante, birçok gerçek kişiyle; din sömürücüsüyle, zorbayla, hilebazla, çıkarcıyla, cimriyle, savurganla, tecavüzcüyle, bencille ve tüm günahkârlarla, olağanüstü görsel bir atmosferde hesaplaşır. 21 yüzyılı yaşarken, hala Dante’nin cehennemini andırır koşullar içindeyiz. Güç ve çıkar savaşları, ekonomik ve dinsel sömürü, açlık, hastalıklar, kıyımlar, kıskançlıklar, kötülükler, iki yüzlü ilişkiler, kirli siyaset, yok olan, “salyayla kaplanan” denizler, yaşamı tümüyle sonlandırılan hayvan, bitki türleri… Ve ahlaksal çürümüşlük…
Dante, insanların kötülüğü konusunda geniş bir deneyime sahipti. Sürgün yıllarında gerçekleştirilen gezintiler ona tüm İtalya’nın – tıpkı Floransa gibi, kardeş katli mücadeleleriyle her yerde harap olduğunu ortaya çıkardı. Cennet’in yirmi ikinci kantosunda, rehberi Beatrice, onu son kez, dünyaya bakmaya davet eder. Şaire tüm göksel evrenin görkemli panoraması sunulur (ayet 133-135; “Yüzümle her şeye / yedi umuda döndüm ve bu küreyi / öyle gördüm ki, onun iğrenç görüntüsüne gülümsedim”). Aşağıda, dünya, kozmosun sınırsız enginliğinde parlak bir noktadan başka bir şey değildir. Birbirimize karşı savaşmaktan asla vazgeçmediğimiz o büyüklük yanılgıları önemsiz ve gülünç görünüyordur. Dante’ye toprak, “bizi çok vahşi yapan çiçek tarhı” olarak görünür (ayet 51).
Kıskançlara adanmış Araf’ın on dördüncü kantosunda Dante, kaynağından ağzına kadar olan yolculuğu boyunca, “sakinlerin kana susamış hayvanlara dönüştüğü” toprakları kaplayan Arno nehrinin akışını anlatır. Arno, önce insan yemeklerinden daha çok meşe palamudu yemeye layık pis domuzlar arasında akar, sonra hırlayan botoli (Aretini) bulur. Vadinin daha geniş olduğu alçak rotasında, Arno, köpeklerin kurt (Floransalılar) haline geldiği bir çukur bulur ve sonunda derin havzalara iner ve sahtekarlığa adanmış tilkilerle (Pisalılar) karşılaşır. Ama diğer gördükleri o kadar tehlikelidir ki tilkinin kurnazlığı, korkulmayacak derecede masum kalır.
Savaşların ve kötülüklerin bitmesi dileğiyle… Kutlu olsun…
Condividi: