Erminli Kadın: Gizli Bir Aşk Hikayesi
Ayfer Selamoğlu
Takvimler 1473 yılının ilk aylarını gösterdiğinde Milano’da güzeller güzeli bir kız dünyaya geliyordu. Adı Cecilia Gallerani’ydi. Babası Fazio, Siena aristokrasisinden gelen bir göçmendi. Dedesi Sigerio Gallerani, karşıt partiyi desteklemesi yüzünden sıkıntılar yaşayan ve sonunda vatanı Siena’yı terk etmek zorunda kalan bir muhalifti. Siena’nın aksine Milano’nun soyluları arasında yer almıyorlardı. Cecilia’nın annesi Margherita Busti’nin babası hukuk doktoruydu. Cecilia, annesi babası ve biri kız, yedi kardeşiyle San Simpliciano Bazilikası’nın cemaatinde yaşıyordu.
Ama şansları yaver gidiyor babası İtalyan Sarayı’nın güçlü bir üyesi oluyordu. Fazio Gallerani önce Floransa’da sonra Lucca’da Milano Büyükelçisi olarak görev yaptı. Kendisini her türlü vergiden muaf tutacak kadar Milano Dükü Francesco Sforza’ya yakındı.
5 Aralık 1480 yılında babası öldüğünde Cecilia henüz yedi yaşındaydı. İki yıl sonra annesi Cecilia’yı Govanni Stefano Visconti ile nişanlandırdı. O dönemde erken evlilik, manastır hayatından kurtulmak için normal bir gelenekti. Verilen söze göre Cecilia’nın 12 yaşına geldiğinde Visconti ile evlenmesi gerekiyordu. Ama bu evlilik asla gerçekleşmedi. Nedeni elbette Moro’ydu. Yani Milano düküydü. Ve sonunda uzatmalı nişan 1487’de feshedildi.
1452 yılında doğan Ludovico Sforza ise Milan dükü Francesco Sforza’nın oğluydu. Koyu teni, siyah gözleri ve siyah saçları nedeniyle daha çok “Moro” olarak anılıyordu. Edebiyata düşkün, av ve askerlik tutkusu olan Moro, Cecilia’nın babasının öldüğü, 1480 yılında Milan Dükü olmuştu. Babası vesilesiyle güzel Cecilia’yı tanıyan Milano Dükü ona sırılsıklam aşıktı. Cecilia sadece güzel değil, eğitimli bir kızdı. Annesinin yönlendirmesiyle sanata, özellikle de edebiyat ve şiire ilgi duyuyordu.
Cecilia ve Moro arasındaki ilk görüşmenin tam olarak ne zaman gerçekleştiği bilinmiyor. Ama 1489 yılında Gallerani ailesiyle Dük’ün yakın ilişkisini belgeleyen olaylar yaşanıyor. Mesela o yılın Haziran ayında Cecilia’nın kardeşi Taverna ailesinin bir üyesini öldürünce Muro iki aile arasında arabuluculuk rolü üstleniyor. Ve tercihini Cecilia’nın kardeşinden yana kullanıyor. Yine aynı yıl başka bir dava için verilen dilekçede henüz 16 yaşında olan Cecilia’nın artık baba evinde kalmadığı, adresi belirtilmeyen bir evde bağımsız yaşadığı bilgisi yer alıyor. Muhtemelen adresi belirtilmeyen bu ev Milan Dükü Sforza ile Cecilia’nın aşk yuvasıydı…
Cecilia her yere Dük’ün peşinden gidiyor, onun her dediğini yapıyor, onun iyiliği için çalışıyordu. Ama bir sorun vardı. Milano Dükü, Ferrara Dükü’nün kızı Beatrice d’Este Ferrara ile nişanlıydı. O da artık düğüne uygun yaşa gelmişti ve kızın babası düğün tarihi için baskı yapıyordu. Milano Dükü, düğününü 3 kez Cecilia için ertelemiş olmalıydı. Sonunda Moro dönemin siyasi güç dengelerini dikkate alarak düğünü yapmaya ikna oluyordu. Tereddütlü davranması nedeniyle üzdüğü soylu müstakbel karısının gönlünü özel hazırlattığı mücevherlerle aldı. Ve düğün 15 Ocak 1490’da gerçekleşti.
Milano Dükü, politik dengeleri de gözeterek bir evlilik yapmıştı. Ama vaktinin çoğunu, “Bir çiçek kadar güzel” dediği hamile sevgilisi Cecilia Gallerani ile geçiriyordu. Öyle ki Milano dükünün eşinden boşanacağı dedikoduları Beatrice’nin babası Ferraro Dükü’nün kulağına kadar gidiyordu. Kayınpeder bu nedenle yeniden sinir krizleri nöbetine giriyordu. Cecilia’nın hamileliğinin ilerlediği aşamada, Beatrice devreye giriyor ve kocası Milano düküne ilişkisini bitirmesi baskısını yapıyordu. Moro, yeniden soylu ve güçlü karısını tercih eti. Ve karısına gayri meşru ilişkisine son vereceği sözünü verdi. Oğlu Cesare’nin 3 Mayıs 1491’de dünyaya gelmesinden bir süre sonra, Cecilia’yı birlikte ikamet ettikleri konuttan çıkardı, başka şehirde onun için ayarladığı bir eve gönderdi…
Cecilia yerine Beatrice ile evlenen Sforza dönemin ünlü sanatçısı, kendisi için de çalışan Leonardo da Vinci’den Cecilia’nın bir portresini yapmasını ister. Resimlerine iliştirdiği şifrelerle tanınan Leonardo tıpkı ‘Mona Lisa’ ve ‘Son Akşam Yemeği’ tablolarında olduğu gibi ‘Erminli Kadın’ portresine de gizli şifreler yerleştirmeyi ihmal etmez. Usta, tabloya zekice eklediği detaylarla portredeki kadının İtalyan Rönesans’ının en önemli siyaset adamlarından Milano Dükü Ludovico Sforza’nın metresi olduğu mesajını vermiş olabilir miydi?
Büyük usta, portrede dönemin modasına göre tıraşlanmış kaşlar, saç stili, kaliteli kumaştan elbiseler ve takılarla kadının aristokrat bir aileden geldiğini ve varlık içinde yaşadığını vurguluyor. Genç kadının saçını dönemde “Coazone” olarak adlandırılan şekilde çiziyor. İki yana ayrılıp çenede birleştirilen saçları arkada uzunca bir örgü ile sonlandırıyor. Başına sarılı ince bir tülbendi, alnından geçen altın rengi ve siyah bantlarla sabitliyor. Kadının gergin dudakları, çelişkili tebessümü ve bakışları mutsuzluğunu gösteriyor. Kucağında hem saflığı hem asilliği hem de Dük’ün aile sembolünü simgeleyen beyaz bir kakım-ermin taşıyor. Bu dönemde soylular erminleri evcil hayvan olarak besliyorlardı. Vinci bu hayvanı hem soyluluk sembolü hem de Cecilia’nın saflığına atfen kullanmış olmalı. Muhtemelen Dük’ü onore etmek için normalden büyük çizdiği erminin duruşu ile kadının pozisyonu uyumlu. Ermin, onu okşayan kadına karşı sevecen, ancak kalkmış pençesiyle baktıkları yönde bulunduğu varsayılan ikinci kişiye karşı tehditkâr mesaj veriyor. Kadının bebek taşır gibi tuttuğu Ermin’in boynundaki iki nokta hamilelik işareti olabilir mi? Ya da gizli şifresine yer açmak için mi kadının ellerini abartılı büyüklükte çizdi? El üzerindeki kahverengi lekeye iliştirilen harfler ne anlama geliyor? Bunlar hala gizemi çözülmemiş işaretler…
Tablonun en önemli özelliklerinden biri de kadının “Serpentine” duruşudur. Bu pozisyonda, model ne tabloyu izleyene ne de ressama direkt olarak döner. Onun yerine sanki biri seslenmiş, o da sesin geldiği yöne bakmış ve o an resmedilmiş gibidir. Portrede Cecilia sol tarafa doğru bir şey görmüş gibi bakmaktadır. Gördüğü kendisini terk edip karısı Beatrice ile yaşayan soylu ve güçlü büyük aşkı Dük Sforza olabilir mi?
KÜNYE
Sanatçı: Leonardo da Vinci
Tarih: 1489-1490
Bulunduğu yer: Polonya, Krakow – Czartoryski Müzesi
Condividi: