Monte Luco ve Caperno’nun eteklerindeki tepelerde yer alan rüya köy Piediluco gezginlere açılıyor.

Monte Luco ve Caperno’nun eteklerindeki tepelerde yer alan Perugia’dan yaklaşık bir saat uzaklıktaki küçük Piediluco köyü, gezginlere açılıyor. Aynı adı taşıyan gölün sularına görüntüsü yansıyan bu büyülü yerin doğası, onu mevsimden mevsime yeni renklerle boyuyor. Ama her zaman, hangi renge bürünürse bürünsün ziyaretçilerini aynı çarpıcı güzellikle karşılıyor. Kış mevsiminde, aynı yerde toplanmış yaklaşık beş yüz evi saran dağları bir gelin gibi donatan bembeyaz kar örtüsü, bu şirin köyü çerçeve içine alarak, sıcacık bir Noel kartına dönüştürüyor. Yaz aylarında, Via Francigena boyunca yürüyerek gelirseniz, yüzünüze çarpan serinlikle yenileniyorsunuz. İlkbaharda, dar sokaklara bakan evleri ısıtan ılık güneş, içinden geçenlerin kalbini tazeliyor. Sonbaharda yağmurlu bir günde, gölün sularını karartan gri gökyüzünde bile onu çevreleyen ağaçların yaprakları, renk vurgusuyla, köyü mükemmel bir güz tablosuna dönüştürüyor. Hüzün yok. Sadece hoş bir melankoli notu…

Piediluco köyü sadece stratejik konumu nedeniyle değil, her mevsimdeki bu mükemmel değişimi nedeniyle Tunç Çağı’ndan beri yerleşim yeri olarak cazibesini koruyor. Daha sonra Sabinlerle ve Romalılarla tanışan rüya köy, 1700 ve 1800’de başlayan turizm kültürünün başlangıç noktalarından Grand Tour’un varış noktası olarak dünya sahnesine çıktı. Seçimi nasıl paylaşmazsınız! Bize göl manzarasının tanıklığını ‘Lago di Piediluco’ adlı eseriyle bırakan Camille Corot da oradaydı…