Taştaki kılıcı Sergio Mattarella çıkardı!
Ayfer Selamoğlu
Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinö yönelik ilk yorumuma çok sevdiğim “Yuvarlak Masa Şövalyeleri’nin lideri Kral Arthur ve Excalibur kılıcı” efsanesini anlatarak başlamıştım. Hepimizin bildiği gibi Britanya kralı Uther Pendragon’un ölümüyle ülke kargaşaya girmek üzeredir. Yerine kimse bulunamamıştır. Büyücü Merlin, yeni kralın belirlenmesi için soylularla toplantı düzenler. Ve aniden kilise avlusunun taşlarından birinde bir kılıç belirir. Taşın üzerinde şu yazmaktadır: “Bu kılıcı kim çekip çıkarırsa Britanya’nın meşru kralı odur”. Birçok şövalye kılıcı çıkarmayı dener ancak başarısız olur. Ama önemli olan kılıcı elde etmek değil, onu doğru kullanmayı bilmektir. İşte büyücü Merlin bu aşamada yine devreye girer. “Bilgi ve bilgelik en büyük güçtür” felsefesiyle özel biri olarak bildiği Arthur’u tüm eğitim aşamalarından geçirir. Ona rehberlik eder, aklını kullanmayı öğretir. Ve sonunda iyi yetişmiş bilgili, bilge Arthur kimsenin çıkaramadığı kılıcı taştan çekip çıkarır ve kral olur…
İtalya Korona salgınının getirdiği ekonomik zorluklar ve uluslararası ilişkilerde yaşanan gerginlikler nedeniyle bütün ülkeler gibi zor günlerden geçiyor. Tam da böyle bir dönemde 12. Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’nın da görev süresi 2 Şubat 2022’de bitiyordu. Cumhurbaşkanı yeniden aday olmak istemediğini açıklamıştı. Halefi olarak Başbakan Mario Draghi ismi gündeme geldi. Ancak uluslararası kariyeri, başarılı Avrupa Birliği ilişkileri ve böylesine zorlu bir dönemde çok parçalı hükümeti istikrarlı bir şekilde yönetmesi nedeniyle bu formül çok talep görmedi. Buna Draghi’nin Palazza Chigi’den Quirinale’ye geçmesi halinde yeni bir hükümet krizi ve erken seçim süreci gerçekleri eklenince bu formül tamamen denklemden çıkmıştı. Gerek uluslararası alanda gerekse ülkede Palazzo Chiggi’de ‘geminin kaptanı’ olarak kalması görüşleri, Draghi isminin baştan ölü doğmasına neden olmuştu. Nitekim bu görüşler oylamalara da yansıdı. Çoğunluk Draghi’nin yerinde kalmasını istiyordu. Merkez Sağ İttifak’ın adayı Silvio Berlusconi de adaylıktan çekilince, hepsi de çok değerli şövalyeler teker teker parlamentonun kalbine saplanmış kılıcı çekmeyi denediler. Ama hiçbirine koalisyon hükümetinin uzlaşmayla çizdiği, ‘destek şemsiyesi’ açılmadı. Ve sonunda aday olmamasına rağmen her oylamada istikrarlı yükselişini ve birinciliğini sürdüren, halkın çok sevdiği saygın, bilgili ve bilge ama hepsinden önemlisi bu zor süreçte birleştirici bir isim olan Sergio Mattarella ismi kılıcı çekti…
İtalyan siyasetinin her zaman beklenmedik sürprizler sunduğunu herkes bilir. Ama gerekli donanıma sahip bir adayın, İtalya’nın kalbindeki sihirli kılıcı ustaca çıkarması, efsene Kral Arthur ve şövalyeleri gibi tüm kesimleri “ülkenin çıkarları masası”nda toplaması sürpriz olmayacaktı… Yine öyle oldu!
Kaosa girmek üzere olan ülkede, istikrarın ve bilgeliğin simgesi Sergio Mattarella’nın yeniden seçilmesi her kesime rahat bir nefes aldırdı diyebiliriz. Şimdi efsanevi Kral Arthur ve meşhur şövalyeleri gibi yuvarlak masanın etrafında toplanmanın zamanıdır. Çünkü zaman, kavga etmeyi, boş tartışmalarla vakit kaybetmeyi değil, içte ve dışta birlik olunmasını, akıllıca adımların atılmasını zorunlu kılıyor…
Condividi: