Sessiz güç Sergio Mattarella
Vita gazette – Antoine De Saint-Exupery’nin Küçük Prens’i, “Büyükler rakamlara bayılırlar. Diyelim yeni arkadaşınızdan söz ettiniz; asla işin özünü merak etmezler. Örneğin, ‘Ses tonu nasıl? Hangi oyunları seviyor? Kelebek koleksiyonu var mı?’ diye sormazlar asla. Onun yerine, ‘Kaç yaşında? Kaç kardeşi var? Kaç kilo? Babası kaç para kazanıyor?”derler. Onu ancak bu şekilde tanıyacaklarını sanırlar. Büyüklere, ‘Kırmızı tuğlalı bir ev gördüm. Penceresinde sardunyalar, çatısında güvercinler vardı…’ derseniz eğer, bu evi bir türlü gözlerinin önüne getirmezler. Onlara denilmesi gereken şudur: ‘Milyonluk bir ev gördüm.’ İşte o zaman, ‘Ah, ne kadar güzel!’ derler size. Neyse ki, yaşamın anlamını bilen bizler için rakamların hiçbir önemi yok!” der. Biz de Küçük Prens’in ışığından yürümeye çalışarak yeniden seçilen Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’yı sizlere tanıtmaya çalışacağız…
Akdeniz’in incisi Sicilya Adası’nın Palermo şehrinde doğan Sergio Mattarella, politika rüzgarlarının estiği bir evde büyüdü. Kendisi gibi hukukçu babası Bernardo Mattarella, birkaç kez İtalya Cumhuriyeti’nin bakanı olan, mücadeleci bir İtalyan politikacıydı. Sıkı bir aktivistti. Mafyaya karşı mücadelesiyle bilinen bir isimdi…
Sergio isminin anlamı “koruyucu, kollayıcı, hizmet eden” anlamına geliyor. Yakın arkadaşları ona Sicilya kökenli olduğu için ‘Sergiuzzo’ diyor, ancak melankolik ifadesi nedeniyle ‘Martirella’ olarak da adlandırılıyor. Topluma karıştığı günden itibaren sade ve alçakgönüllü bir duruş sergiledi. Kültürlü ve çok bilgili sayılmasının yanı sıra zarafet ve nezaketiyle de sevildi. Yersiz tek kelime etmemesi ve sesini zar zor yükseltmesine rağmen, politik olarak her zaman birçok haykırıştan çok daha etkili ve yapıcı oldu. Özel hayatında yaşadığı iki trajediye rağmen sesini değil, sözünü yükselten kimliğini her zaman korudu.
Son yedi yılda politika rüzgarları bazen sert, bazen abartılı tonlarda geçti. Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’nın bu süreçte sergilediği soğukkanlılığı, kibarlığı ve kararlılığı yeniden seçilmesine, koruyucu güç olarak devam etmesine neden oldu. Giuseppe Conte ve pandemi döneminde öne çıkan, “Çocuklarını biraraya getiren sevecen baba” kimliği, 13. Cumhurbaşkanının seçilmesi sürecinde bir kez daha vurgulandı. Böylece, ‘sessiz güç’ olduğunu yeniden gösterdi.
Onu derinden sarsan ilk acısını 1980 yılında yaşadı. Politikacı kardeşi Piersanti Mattarelli, Sicilya Bölgesi Başkanı olarak görev yaptığı dönemde, mafyaya karşı mücadele ediyordu. Bu konuda bir hayli de yol almıştı. Ama Piersanti Mattarelli bunun karşılığını hayatıyla ödeyecekti. 6 Ocak 1980 yılında suikaste uğradı. Düzenleyen Cosa Nostra örgütüydü…
İkinci derin acısı 2012’de geldi. Kardeşi Piersanti’nin baldızı olan sevgili karısı Marisa Chiazzese’yi kanser hastalığı nedeniyle kaybetti. Sicilya güneşinin altında tanıştığı, 1966’da memleketi Palermo’da evlendiği karısına çok aşık olduğu biliniyor. Evlendikten sonra Roma’ya yerleştiler. Küçük kiralık bir evde yaşıyorlardı. Üç çocukları oldu: Bernardo Giorgio, Laura ve Francesco. Cumhurbaşkanı’nın hayat arkadaşı vefat ettikten sonra, kendisine İtalya Cumhuriyeti’nin şu anki First Lady’si konumundaki kızları Laura Mattarella eşlik etmeye başladı. Anne Marisa Chiazzese’nin ölümünden sonra aileyi bir arada tutan isim de kızları Laura oldu. Evdeki tek kadın olarak, baba, dede, kardeş, dayı, hala yeğen, torun kimliklerinden oluşan aileyi hafta sonu ya da özel günler yemeklerinde buluşturdu…
Sergio Mattarella, İtalyan siyasi tarihine üç yıl boyunca üç farklı çoğunlukla üç hükümet krizini yönetmek zorunda kalan tek devlet başkanı olarak da geçti. Müthiş bir kariyere sahip olan Sergio Mattarelli’yi anlatmak bu sayfaya sığmaz. Biz birkaç tanesini buraya koyalım. Dileyenler Quirinale sayfasından kariyer hikayesini detaylı olarak okuyabilirler. Hukuk mezunu Sergio Mattarella, 1983 yılında Hristiyan demokrasi partisinden milletvekili seçildi. Temsilciler Meclisi üyeliği yaptı. Anayasa, Dışişleri ve Terörizm ve Katliamlar gibi birçok komisyonda görev yaptı. Parlamento ile İlişkiler Bakanı, Eğitim Bakanı, Savunma Bakanı oldu. İdari Yargı Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyeliğine seçildi. 2011’de Anayasa Yargıcı, 31 Ocak 2015’te 12. Cumhurbaşkanı seçildi. Aday olmadığını açıklamasına rağmen 29 Ocak 2022’de yeniden Cumhurbaşkanı seçildi.
Ve tarihe, kılıcı ikinci kez taştan çıkaran ve kriz çözen başkan olarak geçti…
Condividi: