Vita Gazette

Le notizie dall’Italia.

Ayfer Selamoğlu

“Ve sonra yıldızları yeniden görmek için dışarı çıktık”

Roma’nın tarihi merkezindeyiz. Piazza Navona ve Campidoglio tepesi, ziyaretçilerini Rönesans dahilerinin eserleriyle zaman yolculuğuna çıkarıyor. Tarihi merkezin kalbi Piazza Spagna üzerindeki Mignanelli Sarayı’nın üzeri tamamen ışıklarla kaplanmış. Sarayın ilk sahibi ülkenin en eski, ileri gelen ailelerinden Mignanellilerdi. Bugün, ünlü tasarımcı Valentino’nun Roma’daki ikametgahı. Aynı zamanda moda evi ve “Accademia Valentino”nun ziyaretçilerine kapılarını açıyor…

Valentino Moda evi de bu sene zamanın ruhuna ve Roma’da esen Rönesans dönemine uygun olarak binasını dekore etmiş. Rönesans tarzı sarayın üzerinden akan sarı ışık şelalesi üzerinde, Rönesans’ın doğuşuna katkı sağlayan Dante Alighiere’nin, “Ve sonra yeniden yıldızları görmek için dışarı çıktık” sözleri, beyaz ışıltılı Sirius gibi parlıyor. Aşırı pırıltısıyla yolunu kaybetmiş gemilerin pusulalarına, sıkıntılı mevsim geçişlerinde toplumlara yol gösteren bu biricik yıldız gibi gözümüzü kamaştırıyor…

Ölümünün 700. yıldönümü nedeniyle bu yıl sayısız etkinlikle anılan Dante, en çalkantılı geç Ortaçağ döneminde yaşamıştı. Rönesans’la sonuçlanacak düşünsel akımlar, talepler olgunlaşmaya başlamıştı. Toplumsal değişim rüzgarları ‘çok sert’ esiyordu. Tüm dünyayı korku tüneline kapatan pandemi sürecinde Dante’nin ‘İlahi Komedyası’ndan alınan bu sözlerden daha iyisi bulunamazdı! Karanlık gecede ışıl ışıl parlayan sözleri, üzerinde yükseldiği Rönesans binası gibi aydınlığa, kurtuluşa işaret ediyor…

Bu sözleri Mart 2020’de Robby Facchinetti’den de dinlemiştik. Bergamo’da askeri kamyonlarla götürülen korona kurbanı dizi dizi tabutları penceresinden gördükten sonra, gözyaşları içinde bestesini yazmaya başlamıştı. Tüyleri diken diken eden müziği ve sözleriyle, “Rinascerò, rinascerai, quanto tutto sarà finito, torneremo a riveder le stelle- Yeniden doğacağım, yeniden doğacaksın, her şey bittiğinde yeniden yıldızları görmek için döneceğiz” diye sesleniyordu…

Bugün İtalya, antik Roma mitolojisinde başlangıçların, geçişlerin, kapının tanrısı olarak bilinen, bir yüzü geleceğe bir yüzü geçmişe bakan Janus gibi. İtalya’nın bir yüzü sürekli maske değiştiren Korona’ya ve pandemi nedeniyle yaşadıklarına bakıyor. Geleceğe bakan yüzünde ise aydınlık var. Bu umut ışığı, bir yıldır siyasette yaşanan uyumdan ve peş peşe gelen başarılardan kaynaklanıyor. İtalya halkı tarafından çok sevilen İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, Avrupa Merkez Bankası Başkanlığı yapmış her yönden bol yıldızlı Mario Draghi’yi bağımsız başbakan olmaya ikna ettikten sonra, ülkeye sihirli bir değnek dokunmuş gibi en sağdan en sola 4 partili bir hükümet hızla kurulmuştu. Başbakanlık görevini maaş almadan yapma koşuluyla kabul eden Draghi’nin halka verdiği ilk söz yeniden yapılanmaydı. Ve kararlılıkla ekliyordu. “Bu süreç 2. Dünya savaşı sonrası gibi sancılı olacak. Ama yapacağız.” 13 Şubat’ta kurulan, farklı ideolojiler üzerinde yükselen Teknokrat Hükümeti bugüne kadar sorunsuz devam etti. 

Bu süre içinde yeni hükümet hem ülkenin ekonomisini ayağa kaldırdı hem de yargıdan bürokrasiye ve yeniden yapılanmaya kadar bir dizi uygulamayı hayata geçirdi. Avrupa Birliği’nden gelen fonlarla da ülkenin morali düzelmeye başladı. Ve esen pozitif rüzgarlar uluslararası yarışmalara yansıdı. İtalya, pastacılıktan futbola voleybola kadar katıldığı yarışmalardan birinci çıktı.

Ve 2021’in son günlerinde haftalık siyaset ve ekonomi dergisi Ekonomist,“uluslararası saygın ve yetkin Başbakan” olarak nitelendirdiği Mario Draghi öncülüğündeki İtalya’yı yılın ülkesi ilan etti. Ardından, Avrupa Komisyonu Başkanı Von der Leyn: “İtalya’nın büyümesi yüzyılın başından beri hiç bu kadar hızlı olmamıştı” dedi…

İtalya’nın bir yüzü dünyanın üzerine bir karabasan gibi çöken Korona’ya bakıyor. Ama ülkesini korumak için… Diğer yüzü ise geleceğe, aydınlığa ve ilerlemeye… 

Mutlu yıllar…

error: Content is protected !!