Barda kahvaltı yapmak en sevdiğimiz günlük randevularımızdan biridir. Bazılarımız için küçük bir lüks, bazıları için ise son derece keyifli bir zorunluluktur. Ama hepimiz için kendimizi şımarttığımız günün ilk öğünüdür. Bizim akşam yemeklerimiz minik bir festival gibidir. Amaç, aileyle dost ve arkadaşlarla hoşça vakit geçirmektir. Asıl amaç yemek olmadığı için genelde saat 21:00 de başlayan şenliğimiz geç saatlere kadar sürer. Böyle olunca sabah kalktığımızda çok da aç olmayız. Ama bizim için güzel bir gün kahvaltıyla başlar. Yani tatlı ve kahve ikilisiyle… Bu ikili tercihe göre değişir. Kahvelerden cappuccino sabah kahvaltısı için geleneksel içecektir. Ama espresso ya da caffé macchiato’yu tercih edenlerimiz de vardır. Cornetto (sade, çikolatalı, ballı, kremalı) dışında cantucci ya da biscottini tagliati adı verilen bademli bisküviler ve çeşitli marmelatları da tüketiriz. “Buongiorno” diye seslenerek bara gireriz. Genellikle minik bir sıranın olduğu kasada ödememizi yapar ve bar tezgahının olduğu bölüme geçeriz. Tezgaha yaslanır, hızlı bir kahve içer, bir şeyler atıştırır ve hemen işimize koşarız. Kötü bir gün olsa bile neşeli baristalar,  kahvenin aromalı kokusu, fincan şıkırtısı sesleri arasında atıştırdığımız bir fincan kahve ve yanındaki tatlı, güne zinde ve neşeli başlamamıza neden olur. Kötü bir gün olsa bile gülümseten bir lezzetle ayrılırız barlardan…