Vita Gazette

Le notizie dall’Italia.

Draghi: “İtalya, Ukrayna’nın Avrupa Birliği’ne girmesini istiyor”

Vita gazette – Başbakan Mario Draghi, Ukrayna’nın Avrupa’ya daha yakın olması için bir yol çizmek istediklerini belirterek, “Gerekli reformlardan oluşan uzun bir süreç. İtalya bu süreçte Ukrayna’nın yanında. İtalya, Ukrayna’nın Avrupa Birliği’ne girmesini istiyor” dedi.

AB’ye üye olmak kolay değil!

Başbakan Draghi’nin de dikkat çektiği gibi bu reformlardan oluşan uzun bir süreç. Yani üye olmak o kadar kolay değil! Ukrayna, 28 Şubat tarihinde Avrupa Birliği’ne (AB) resmen üyelik başvurusu gerçekleştirdi. Ukrayna lideri Zelensky, AB’yi “özel prosedürler” çerçevesinde Ukrayna’yı hemen üye yapmaya çağırdı. Ukrayna’nın resmi başvurusundan bir gün sonra yani 1 Mart’ta Avrupa Parlamentosu’nda yapılan oylamada Ukrayna’ya aday ülke statüsü verildi. Ve böylece uzun üyelik sürecinde ilk küçük adımı atmış oldu. Yani kısa vadede Ukrayna, AB’ye üye olamaz..

Birincisi,  AB yasalarına, iç işleyişine göre üyelik işlemleri çok zaman alıyor. Tam üyelik süreci çoğu zaman yıllar sürüyor. Örneğin AB’ye en son katılan Hırvatistan AB’ye başvurduktan 10 yıl, Romanya ve Bulgaristan ise 12 yıl sonra tam üye olabilmişti.

Öncelikle, AB ile Ukrayna’nın resmi katılım görüşmelerine başlaması gerekiyor. Şu an Avrupa Komisyonu, görüşmeleri başlatıp başlatmamayı değerlendiriyor. Eğer Komisyon görüşmelerin başlamasını onaylarsa AB bakanları ve diplomatları Ukraynalı yetkililer ile görüşmeye başlayacak. Bu görüşmeler yargı bağımsızlığı, malların serbest dolaşımı, şirket kanunları, rekabet kanunu, balıkçılık, ulaşım politikaları, vergilendirme, sosyal politika, eğitim, dış ilişkiler gibi birbirinden farklı 35 başlık altında ilerliyor. Taraflar ilk önce, bu başlıklardaki gereklilikleri yerine getirmek için ayrı ayrı yol haritası çıkarıyor. Sonrasında ise aday ülkenin bu gereklilikleri yerine getirip getirmediği sıkı bir şekilde inceleniyor, takip ediliyor. Tüm bu süreçte AB kurumları arasında sürekli bir bürokrasi trafiği oluyor. Bunların hepsi de uzun zaman alıyor.

İkincisi, tam üye olabilmek için bunlar yeterli değil! Her bir başlıktaki gerekliliklerin yerine getirildiğini tüm üyelerin onaylaması gerekiyor. Yani şu an üye olan 27 devlet bunu onaylamak zorunda. Burada da ülkeler arasındaki ilişkiler devreye giriyor. AB’nin daha fazla genişlemesine karşı olan Fransa gibi öncü ülkeler, “evet” der mi? Çekya ve Macaristan onaylar mı?

Üçüncü olarak uluslararası dengeler sorunu var. Rusya’nın Ukrayna’ya operasyon düzenlemesinin nedeni, Ukrayna’nın NATO’ya girme girişimleri oldu. 11 Eylül sonrası Büyük Ortadoğu coğrafyasında yaşanan gelişmeler ve 2014’de Ukrayna’ya yapılan Batı destekli darbe iki ülke arasındaki krizin başlamasına neden olmuştu. Daha sonra Ukrayna’nın Doğu’ya doğru ilerleyişini sürdüren NATO ile flörtleşmesi yaşanan gerginliği daha da tırmandırdı. Bunu hem Putin’in işgal öncesindeki demeçlerinden hem de Rusya’nın müzakerelerdeki taleplerinden anlıyoruz. Bu şartlar altında AB böyle bir adım atmak istemeyebilir.

O halde AB Ukrayna’ya neden aday ülke statüsü verdi? Bu aslında siyasi bir mesajdı. Yani bu olayın asıl, sembolik değeri çok önemli. AB, “Ukrayna’nın yanındayız” mesajı veriyor ama üyelik bambaşka bir şey. Ayrıca Ukrayna’nın AB’ye hemen üye yapılması halinde yıllardır üye olmayı bekleyen Batı Balkan ülkeleri ve Türkiye, bu durumdan rahatsız olabilir. AB bu hassas dengeleri de dikkate almak zorunda kalacaktır.

Özetle hem AB’nin kendi yasalarından hem işleyişinden hem de uluslararası dengeler açısından Ukrayna’nın bugünden yarına AB’ye girmesi mümkün görünmüyor…

error: Content is protected !!