Siz eğlenirken biz ölüyoruz!
Irma – Merhabalar. Ben, “Vita Gazette” yazarlarından Irma. Sizlere kuşlar dünyasından sesleneceğim. Amacım dünyayı hepimiz için yaşanabilir bir hale getirmek; birbirimizi anlamak; birbirimize saygı duymak… Bunun için, aramızda sağlıklı bir iletişim kurulmasına yardımcı olmak…
İlk yazımda hayati bir konuyu dile getirmek istiyorum. Acil: Çünkü yavrularımızı kaybediyoruz. Acil: Çünkü biz ölüyoruz. Acil: Çünkü yuvamız dağılıyor…
Bizim gibi dünyayı belli bir süre kullanan, sonra doğaya karışan canlıların bir türü olan insanoğlu, kutlamalar yapmayı, eğlenmeyi çok seviyor. Buna saygı duyuyoruz. Ama bir sorun var: Çin’de yaklaşık bin yıl önce şeytanları kovmak için keşfedildiği iddia edilen hava fişek gösterileri sizi eğlendirirken, bizi öldürüyor. Neden? Çünkü, yapılan tüm kutlamalarda havai fişek kullanıyorsunuz. Ve bununla övünüyorsunuz! Ama bu çağdışı eğlence türü, yaşama hakkına sahip diğer canlılar için çok tehlikeli ve zararlı! Sizler, gürültülü kutlamalar yaparken, daha yeni doğmuş yavrularım, ben neler hissediyoruz? Bize neler oluyor biliyor musunuz?
Öncelikle size şu bilgiyi vermek istiyorum. Biz kuşlar normal hayatımızda seslere çok duyarlıyız. Bu nedenle birçoğumuz avlanma becerilerinde duyma yetisini kullanır. Mesela bazı küçük kuşlar toprağı dinler, oradaki solucanın hareketini duyar. Ya da bir kulaklı orman baykuşu karın altındaki avını dinleyerek bulur. Havada uçan birçok kuş, böcekleri vızıltılarından bulur. Kuşlar ve diğer hayvanlar arasında kullandığımız iletişim yolu da sestir. İşte bu yüzden öteriz. Ötmeyi çok severiz…
Hal böyleyken gecenin sessizliğinde aniden atılan havai fişeklerin üzerimizdeki yıkıcı etkisini düşünebiliyor musunuz? Yoğun ışık, duman ve gürültü kirliliği karşısında tepkisiz kalmamız mümkün değil. Korkuyoruz, panik oluyoruz. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Eğer havai fişeklerin yakınındaysak kalp krizi geçiriyoruz veya yanıyoruz. Bu yanmalar ölümle ve sakatlanmayla sonuçlanıyor. Ölmediysek, hayatımıza kör ya da sağır olarak devam ediyoruz…
Eğer geceyi geçirmek için bir yere sığındıysak, yine korkuyla yerimizden hopluyoruz. Çoğumuz uykularında bu patlayıcı sesleri duyunca kalp krizi geçirip, ölüyor. Baykuş gibi bazı istisna türler dışında çoğumuz geceleri göremiyoruz. Bu yüzden bu türlerin ölümü daha da trajik oluyor. Hava kararmadan, geceyi geçirmek için bulduğumuz yeri terk etmek zorunda kalıyoruz. O karanlıkta uykudan fırlıyoruz. Kaçarken havai fişeklerin ışıkları, arabaların lambaları ve yoğun duman iyice kafamızı karıştırıyor. Sesten korkarak yerimizden kalkıyoruz ama bu sefer yola düşüp, ezilerek ölüyoruz. Ya da sert bir yere çarparak, acı çekerek ölüyoruz…
Yaşanan panik ortamında kuluçkada duran ebeveynler yuvayı terk edebiliyor. Yumurtalar soğuk, yavrular aç kalıyor. Bu da yumurtaların ve yavruların ölümüne neden oluyor…
Delil mi istiyorsunuz? 2010 Yılbaşı Gecesi’nin sonlarında, Arkansas, Beebe’de gökten binlerce kuş yağdı. Yaklaşık 5.000 kırmızı kanatlı karatavuk, Avrupa sığırcıkları, adi çakallar ve kahverengi başlı inek kuşları, arabalar, ağaçlar ve binalarla çarpıştıktan sonra künt travmaya maruz kaldılar. 2003’te New York’ta yeni yıl kutlaması için yapılan havai fişek gösterisinde yaklaşık iki bin kuş panikten ve panik içinde birbiriyle çarpışmaları sonucu öldü. Geçen yıl Roma’da yeni yılı kutlamak için kullanılan havai fişekler nedeniyle yüzlerce kuş can verdi. Roma sokaklarını cansız bedenlerimiz kapladı…Alfred Hitchcock’tan fırlamış bir sahne gibiydik…
Hadi birlik olun, bu tehlikeli, çağdışı kutlama anlayışına bir an önce son verin. Havai fişek kullanımını protesto edin. Yasaklanmasına destek olun…
Condividi: