Vita Gazette

Le notizie dall’Italia.

Medyedev ve Mahşerin Atlıları

Ayfer Selamoğlu

Rusya eski Devlet Başkanı ve Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dimitry Medvedev’in “Mahşerin atlıları çoktan yola çıktı” sözleri gizemli ve ürkütücü görünebilir. Ancak gerçek durum öyle değil…

Çünkü kutsal kitaplarda yazılanlar ve modern tarihin olayları, her bir atlının neyi temsil ettiğini açıkça belirlememize yardımcı oluyor. Koşmaları, yeryüzüne bir felaketin geldiğini gösterse de, toplum ve ülkeler için uyarıcı ve kurtarıcı işaret anlamına da gelebilir…

Ama nasıl? Öncelikle her bir binicinin kimliğini netleştirmemiz gerekiyor…

Kutsal kitaplara ve vahiylere göre beyaz atlı binici Hz. İsa’dır. O Tanrının sözcüsüdür. Savaşçı bir kral gibi hareket etme yetkisine sahiptir. Hz. İsa’ya hükmetme ve hükmü infaz etme gücünü ve hakkını veren, her şeye gücü yeten Tanrı’dır.  Ancak gücünü yoz bir şekilde veya kötüye kullanmaz. Adildir, sabırlıdır, dürüsttür. Kutsal yazılarda beyaz renk doğruluğun bir sembolü olarak kullanılır. Bu nedenle, beyaz at “Tanrı’nın Oğlu” tarafından yürütülen “adil savaşı” sembolize eder: “Beyaz bir at gördüm; ve üzerine oturanın bir yayı vardı; ve ona bir taç verildi; ve o, yenerek ve zaferini tamamlamak için dışarı çıktı” (Vahiy 6: 2).

Beyaz atlı şövalyenin yolculuğu ne zaman başlıyor? Hz. İsa, öğrencilerine dünyanın koşulları kötüleştiğinde, savaşlar, kıtlıklar ve salgın hastalıklar yaşandığında taç giyeceğini ve mücadelenin başlayacağını söyler.  

Beyaz atlı şövalye, Hz. İsa olarak tanımlanırken, diğerleri olgular üzerinden anlamlanıyor.

Kırmızı atlı binici savaşı, siyah atın binicisi kıtlığı, solgun atın binicisi salgın hastalıkların neden olduğu ölümü ve daha fazlasını temsil ediyor. “Gördüm, bak, solgun bir at; ve üzerine oturanın adı ölümdü. Hades de onu yakından takip etti. Onlara kıtlıkla, ölümcül bir salgınla mücadele etmeleri ve dünyanın vahşi canavarlarını öldürmeleri için uzun bir kılıçla yetki verildi ”(Vahiy 6:8).

Bunlar kutsal kitaplarda yazılanlar… Günümüzde mahşerin dört atlısından üçü çoktan harekete geçti. Savaşlar, kıtlık ve ölüm atlıları dört nala üzerimize doğru geliyor…

Ukrayna üzerinden küresel bir savaş başladı. Dünya yeniden bir bloklaşmaya itildi. Hint-Pasifik bölgesinde Çin, Tayvan üzerinden ABD ile karşı karşıya geldi. Batı dünyası Ukrayna’yı silah yığma konusunda yarışıyor. Ortadoğu, Afrika sürekli savaş ve çatışma halinde. NATO, gerginlik sınırlarını zorluyor.

Dünyada yaşanan iletişimsizlik, saygısızlık, bencillik, güç ve çıkar savaşları gıda malzemelerinin sağlıklı yetiştirilmesine ve dağılmasına da engel oluyor. Belli bölgelerde açlık ve kıtlık sorunu yaşanıyordu. Şimdi, “küresel kıtlık” alarmları çalmaya başladı.

Ve son yıllarda yaşanan, bulaşıcı ve öldürücü virüs salgınları. Biri biterken bir diğeri hızla bütün dünyada yayılıyor.

Savaşlar, salgınlar, açlık, kıtlık gibi nedenlere küresel ısınmanın getirdiği doğal felaketler de eklenince ölüm atı daha da hızla koşmaya başladı…  

Vahiylerde ve kutsal kitaplarda beyaz atlı şövalyenin,  Şeytan’ın insanlığı etkilemesine izin vermeyeceğini, İblis’in insan destekçilerini yok edeceğini de yazıyor. (Vahiy 20: 1-3) Hz. İsa yalnızca diğer üç atlıyı koşmaktan alıkoymakla kalmayacak, hatta onların yıkıcı etkilerini de ortadan kaldıracaktır. Ve sonrasında savaş yerine barış hüküm sürecektir. Yeryüzünde kıtlık yaşanmayacak ve tahıl bolluğu olacaktır. Salgın hastalık yerine herkes mükemmel bir sağlığa sahip olacaktır.

Medyedev dünkü sözleriyle savaşın, kıtlığın, salgın hastalıkların ve ölümün dört nala koştuğunu ima etmiş olmalı. Ama bizi kurtaracak olan beyaz atlı şövalye kim?

Burada John Gottman’ın “Mahşerin 4 Atlısı” olarak tanımladığı, bugünün uluslararası ilişkilerinde de yaygın olarak görülen, yanlış davranış biçimleri önem kazanıyor: Aşağılama; eleştiri; sürekli savunma halinde olma; duvar örme.

O halde günümüzün beyaz atlı şövalyesi, doğru, gerçekçi, akla uygun ve yerinde kararlar verdiren “sağduyu” olabilir mi?

error: Content is protected !!