Bu şenliğe katılanların nereden oldukları, bekar mı, aldatılan biri mi oldukları hiç önemli değil. Her 11 Kasım’da kutlanan St. Martin, kesinlikle neşeli bir bayramdır. İtalya ve civarındaki birçok popüler gelenek ve göreneğin, bu bayramla bağlantısı olduğundan ayrıca önemlidir. İklimsel veya dini bir nedenle, sonbaharın ortasında olmasına rağmen genellikle ılıman sıcaklıklar için ‘San Martino yazı’ olarak da adlandırılır.
Efsaneye göre, Romalı bir subayın oğlu, genç Martin von Tours, soğuk bir Şubat sabahı bir dilenciyle karşılaşmış. Üzerindeki ince yün pelerinini çıkarmış, ikiye bölmüş ve diğer yarısını, titremekte olan dilenciye ısınması için vermiş. İşte o anda bir mucize olmuş. İklim değişmiş, güneş yüzünü göstermeye başlamış, hava ısınmış. Martin von Tours, Bir aziz olduktan sonra da Tours şehrinin koruyucularından biri olarak kabul edilmiş…Ve birçok Avrupa ülkesinde yabancılara karşı nezaketiyle, iyiliğiyle tanınan bir isim olmuş.
Festivalin ikinci “Aldatılanların Bayramı” bağlamı ise muhtemelen hasat ve hayvancılık fuarlarından kaynaklanıyor. San Martino festivali ile hasat ve hayvancılık fuarları ile aynı günde düzenleniyor. Sergilenen hayvanların çoğu boynuzludur: boğalar, bufalolar, gagalar, keçi veya koyunların erkekleri.Ruviano, Caserta gibi bölgelerde, boynuzluların onuruna düzenlenen festivalde, boynuzlu başlıklar takılır, şehrin sokaklarında geçit törenleri yapılır.
Roma eyaletindeki Rocca Canterano’da her yıl bir şair katılımcılarla alay ederken, evlilik ihanetinin sembollerini taşıyan kişiler şehrin sokaklarında dolaşır.
Eşlerin, kocalarının yokluğunda kendilerini daha özgür hissettileri tezine fazla itibar edilmemeli. Yani bu nedenle bu festivalin niteliği dışlanmamalı. Bu bayramın boynuzlu tanımıyla daha gerçekçi bir bağlantısını kurduğumuzda, aynı günlerde kutlanan Kelt Yeni Yılı da akla geliyor. Şarabın bolca aktığı bu günlerde muhmetelen içme kabı olarak boviz boynuzu kullanılıyordu. Bu gelenek de festivalin anlamlarından birine yansıdı…
Ve son olarak, bu tanımın, 11 sayısının boynuzlara, Dibah, dedikodu ve Zad kötülük terimlerine atıfta bulunduğu yani Kabala’dan türediği hipotezi de düşünülebilir.
Nanking Üniversitesi’nden bazı öğrenciler, ihanete uğrayanların durumunu hafifleten yeni bir kutlama türü başlattılar. Düzenledikleri parti ve gösterilerle bu şenliği tüm bekarlara adadılar. Zamanla, bu gelenek genç Çinli öğrencilerin girişimiyle tüm Çin’de yayılmaya başladı. Bugün bu geleneğe, İtalya dahil olmak üzere dünyanın geri kalanında rastlanmaktadır.
Sonuç olarak, San Martino şölenine atfettiğiniz anlam, önem veya tanım ne olursa olsun, festivalin ruhu zaman içinde ve değerlerde değişmeden kalır: hiçbir nedenin olmadığı yaşamı kutlamak için yapılan neşeli bir şölendir; hasat zamanıdır; paylaşımdır; ya da kendinize ayıracağınız bir gündür!
Anna Maria Tardiolo
Condividi: