Vita Gazette

Le notizie dall’Italia.

San Remo’da 72. mum yandı…

Vita gazette – San Remo’da ilk mum yandığında takvimler 29 Ocak 1951’i gösteriyordu. Sessiz sedasız, biraz çekingen ama umutla bir çiçek doğmuştu. Festival çiçeği, her yıl yakılan yeni bir mumla daha da büyüdü. O zayıf çiçek öye güçlendi ki Eurovison şarkı yarışmasının ilham perisi oldu. Bugün, kültür ve sanat dünyasını 5 gün boyunca kendisine çeken görkemli bir umut ışıkları bahçesine dönüştü…

Festivalin doğduğu yıl, İtalya Cumhuriyeti henüz bebekti. Ülke savaşın ekonomik, sosyolojik ve psikolojik çöküntüsünü ‘kısmen’ atlatmış, ekonomik yükseliş yolculuğuna başlamıştı. Bu gelişmeler sosyal hayata da yansıyordu. O dönemde toplumda kendiliğinden açan umut çiçeklerinden birisi de San Remo Müzik Festivali’ydi.

Ligurya Belediyesi ölü sezonda turizmi canlandırmak, halkın gelirini artırmak istiyordu. Bu amaç, bir fikirle gerçeğe dönüştü. Belediye kumarhanesini sık sık ziyaret eden radyo sunucusu Angelo Nizza ve Sanremo kumarhanesinin etkinlik ve halkla ilişkiler müdürü Angelo Nicola Amato’nın bir görüşme sırasında müzikal bir etkinlik yaratmaya karar veriyorlardı. Sonrasında Nicola Amato ülkedeki organizatörlerle, plak şirketleriyle görüşüyor, onlardan şarkıcılarını festivale göndermelerini istiyordu.

Festival ilk başladığında yani 72. yıl önce, zamanın ruhu nedeniyle çok ciddiye alınmadı. Savaş sonrası psikolojisi bozulmuş insanların ‘küçük kaçış’ etkinliklerinden biri olarak kabul edildi. Ama festival, yıllar içinde istikrarlı yürüyüşünü sürdürdü. Eurovison Şarkı Yarışması’nın doğuşuna ilham oldu. Ve bugün uluslararası önemli festivallerden birine dönüştü. Bu süreçte 1951’den bu yana çok yol kat etti, yeri, izleyici kitlesi ve her şeyden önce formatı değişti. Binlerce avroluk ticari bir ürün haline geldi.

İlk gösteri belediye kumarhanesinde başladı

İlk konser 29 Ocak 1951’de Sanremo Belediye Kumarhanesi’nin parti salonunda gerçekleşti. İlk sunucusu, “yakın ve uzak arkadaşlara” radyo selamlaması ile tanınan Nunzio Filogamo’ydu. Bölge halkı eski masaların etrafına oturmuştu. Şarkıcılar gösteri yapıyordu. Garsonlar masalar arasında müşterilere yiyecek ve içecek dağıtıyordu. Müşteriler o telaş arasında yemeklerini yiyorlardı. Kimse etkinliğin başarılı olacağına inanmadı ve hatta ikinci akşam için organizatörlerin düşük biletin maliyetine rağmen seyircileri geri dönmeye ikna etmek zorunda kaldıkları söyleniyor. Leonardo Campus, ‘Non Solo Canzonette’ adlı kitabında, “Halk o kadar azdı ki, geniş odadaki boş masalara yerleşecek insanlar bulmak gerekliydi” diyor. Ayrıca, yarışmaya katılan şarkıcılar sadece üç kişiydi, çünkü sanatçılar değil, şarkılar yarışıyordu. Nilla Pizzi, Duo Fasano ve Achille Togliani, yayınlanmamış 20 eseri dönüşümlü olarak seslendirdiler. Etkinliğe, dönemin basın ve müzik eleştirmenlerinin yanı sıra salonda gösteriler sırasında yemek yemeye ve sohbet etmeye devam eden seyirciler de çok ilgi göstermedi. Oylama salonda yapıldı ve hostesler herkesin tercih oy atabileceği kavanozlarla masadan masaya geçti. Tüm şarkılar, yarışmadaki üç şarkıcının sözleşmeli olduğu tek bir plak şirketi olan Cetra tarafından 78 rpm kayıtlarında yayınlanmıştı. İlk kazanan, “Çiçekler için teşekkürler” şarkısıyla Nilla Pizzi’ydi. İlerleyen yıllarda bu şarkılar, siyasi ve toplumsal eleştirilerden, umudu canlı tutmaya kadar geniş bir yelpazede festivalde yer alacaktı.

1952 yılında müzik yazarları ve yayıncılar etkinliğe kabul edilmek için yarışıyordu. İlk festivale kıyasla toplam 380 şarkıya ulaşmıştı. Kazanan, önceki yıl olduğu gibi ‘Vola colomba’ ile Nilla Pizzi oldu.

Rai’den ilk yayın

1953’te artık bir şeyler değişmeye başlıyordu. Odadaki herkese açık masa sistemi kaldırılıyor, sadece davetiyesi olanlar içeri girebiliyordu. Fiyatlar 10.000 liret (bugün yaklaşık 130 avro) gibi fahiş bir meblağla tezgah altından satılıyordu. Bu yıl, farklı orkestraya sahip her müzik parçası için çift yorumlama zorunluluğu getiriliyordu. Basın da giderek daha fazla rakibin ve katılımın olduğu festivale ilgi göstermeye başlıyordu. Festivalin temeli atılmıştı. Canlı yayınlar devreye giriyordu. Rai’nin iki yıl sonra akşam 22:45’te Sanremo Belediye Kumarhanesi ile bağlantı kurması bir dönüm noktası oluyordu. RAI, festivalin tamamını yayınlamamıştı, üstelik kumarhanenin gazinosuna geç saatlerde bağlanmıştı ama çok etkili olmuştu. Böylece kamuoyu San Remo Festivali hakkında konuşmaya, şarkıları tartışmaya ve mırıldanmaya başlamıştı.

Eurovision’a esin kaynağı

Bu etkisi, birlik olma yolunda Avrupa Birliği çatısını oluşturan kesimlere kadar ulaşıyor ve San Remo, Eurovison Şarkı Yarışması’nın esin kaynağı oluyordu. İkinci dünya savaşı sonunda alt yapısı, ekonomisi çökmüş Avrupa’da barış ve ekonomik kalkınma amacıyla Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu oluşmuştu. 1951 yılında kurulan bu topluluğa katılan ülkeler Belçika, Almanya, Fransa, Hollanda, Lüksemburg ve İtalya’ydı. AB çatısı Roma Antlaşması ile daha da somutlaşacak ve Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu kurulacaktı. Ve aynı yıl, 1957’de Avrupa Ekonomik Topluluğu uluslararası arenaya çıkacaktı. İşte bu, Avrupa Birliği’ni inşa etme sürecinde, halkları ışıltılı bir eğlence programıyla bir araya getirme düşüncesi doğar. Bu amaçla Avrupa Yayın Birliği İsviçre’de kurulur. Komite 1955 Ocak ayında Monako’da bir araya gelir. Bu toplantıda Sanrome Müzik Festivali yarışmaya esin kaynağı olur. Ve birliğe üye olan tüm ülkelerin devlet kanallarının aynı anda televizyonda aynı anda göstereceği bir şarkı yarışması fikri orada somutlaşır. Bir yıl sonra da Eurovision Şarkı Yarışması bu formatla başlar…

Al Bano Romina Power’dan Laura Pausini’ye…

Festival beşinci yılında ulusal program olarak radyo ve televizyondan canlı yayınlanmaya başlıyordu. Ve final parçası Eurovision şarkı yarışmasına katılıyordu. Eurovision şarkı yarışmasına ilham kaynağı olan festival, unutulmaz şarkıların ve sanatçıların da çıkış noktası oldu. İtalya’nın en başarılı sanatçılarından bazıları kariyerlerine bu festival ile başladı. Yarışmayla birçok şarkı tüm dünyada hit oldu. En meşhur örneklerinden biri Al bano & Romina Power çifti ve Felicita adlı şarkılarıdır. On yılın sonunda Domenico Modugno, müzik tarihine özgürlük tadında melodisiyle giren mükemmel bir İtalyan şarkısı “Nel blupaint di blu” ile sahneye çıktı. Laura Pausini ilk çıkışını bu festivalde yaptı ve ‘La solitudine’ ile şöhret basamaklarını tırmanmaya başladı. Festival o kadar önemliydi ki intihar edenler bile oluyordu. Luigi Tenco, yarışmadan elendikten sonra otel odasında intihar ediyordu. 1967 yılında düzenlenen festivale katıldığında sadece 28 yaşındaydı…

1951-1976 yılları arasında Sanremo Casino’sunda yapılan festival 1977 yılından itibaren Theatre Ariston’da gerçekleşiyor. Sanremo Giacomo Matteotti Caddesi, üzerinde yıllar içinde birinci olan sanatçılar ve şarkı isimleri sarı plaketler üzerinde caddede yer alıyor. İtalya’nın en önemli çiçek pazarına sahip şehir olarak da bilinen San Remo bu dönemde çiçek bahçesine dönüşüyor. Koronavirüs her şeyi olduğu gibi elbette San Remo’yu da etkiledi. Ancak geçen yıl acil durumun etkili olduğu günlerde bile seyircisiz ve sahte alkışlarla etkinliği gerçekleştirdi. Buna rağmen, bir başarıydı. Festival o kasvetli günleri müzik ve biraz da hafiflikle doldurmayı başardı.

Haydi sizler de beş gün boyunca sürecek, mumlarla aydınlanmış bu çiçek bahçesine katılın ve umut yazan tarihi yollarında bir kendinize bir yolculuk hediye edin… Adı Sanremo olsun… 

error: Content is protected !!