Vita gazette – Vatikan evlilikle ilgili yönerge yayınladı. Yeni evlenecek çiftlere “Seksi değil birbiriniz tanımaya öncelik verin” tavsiyesi yapılan belgede, “Kilise, ‘iffetin değerli erdemini’ önerme cesaretinden asla yoksun olmamalıdır, bu şimdi yaygın zihniyetle doğrudan karşıtlık içinde olsa bile” deniyor.

Vatikan, evlilik hazırlığı için yeni yönergeler ve düğünden önce cinsel ilişkiden kaçınma yönergesi yayınladı. Bildirgede, doğru ve başarılı evlilik, sağlıklı ilişki ve iletişim bağlamında seksin rolüne yönelik ifadeler de yer aldı. Sağlıklı ve uzun süreli evlilikler için iletişimin ve birbirini tanımanın önemine değinen bildirgede şu görüşler dile getirildi: “Yüzeysel bir hazırlıkla yapılan zayıf temellere sahip bir evliliği kutlamak riskler barındırır. Kısa sürede dağılıyorlar. Ve ilk kaçınılmaz krizlere direnemiyorlar. Bu başarısızlıklar beraberinde büyük ıstıraplar getirir ve insanlarda derin yaralar bırakır. Kilise şu anda ‘ortak zihniyetle doğrudan karşıtlık içinde’ olsa bile, değerli iffet erdemini önerme cesaretinden asla yoksun olmamalıdır. Genç eşlerin dostluklarını derinleştirmek ve Tanrı’nın lütfunu memnuniyetle karşılamak için nasıl zaman bulacaklarını bilmelerine yardımcı olmakta fayda var. Mutlaka evlilik öncesi iffet bu yolu tercih eder. Kendimizi birlikte yaşayan çiftlerle konuşurken bulsak bile, iffetin erdeminden bahsetmek hiçbir zaman boşuna değildir.”

Ve yine Vatikan belgesinde, evliliğin kriz dönemlerinde sorunları sağlıklı çözebilmek için “sekse ara vermenin” faydalı bir yöntem olduğuna da değinildi.  Ve bu süreçte kilisenin, evlilik süresince yaşanan kırılmayı iyileştirmeleri için çiftlere yardım etmesi gerektiği belirtildi.  “Ancak Kilise’nin krizdeki çiftlere sunabileceği tüm desteğe rağmen, yine de ayrılmanın kaçınılmaz olduğu durumlar var. Bazen, en zayıf eşi veya küçük çocukları, zorbalık ve şiddet, aşağılama ve sömürü, tuhaflık ve kayıtsızlıktan kaynaklanan en ciddi yaralardan kurtarmak söz konusu olduğunda, ahlaki olarak  ayrılık gerekli hale gelebilir”  görüşleri dile getirildi.  

Ayrılığın, tüm yöntemler denendikten sonra ‘son çare’ olarak düşünülmesi gerektiği belirtilen belgede kilisenin ayrılmış, boşanmış, terk edilmiş çiftlere de destek olması gerektiği kaydedildi. Ve toplumda boşanmış, terk edilmiş kişilere anlayışla yaklaşılması gerektiğine işaret edildi.