Alphonse Mucha, “mevsimler” isimli eserinde yer alan Sonbahar mevsimini Yunan mitolojisinin bir perisi olarak kişileştiriyor.

Moravia’da doğan Mucha, 1895’de Paris’te, o zamanlar moda olan bir dramanın kahramanı olan “Gismonda”ya Sarah Bernardt için tasarlanan poster sayesinde Art Nouveau’nun ustası olarak anılmaya başlandı. Zarif ve esnek gövde, sanatçının boyamadan önce fotoğrafladığı modellere aittir.  Bir krizantem çelenkle taçlandırılmış kızıl saçlar, Ön-Rafaelist kadınları çağrıştırır. Gerçekçi çizimin eşlik ettiği işaretlenmiş ve stilize edilmiş konturlar, İzlenimciler tarafından zaten keşfedilen Japon baskılarını andırır. Gal el yazmalarının etkisi sonsuz arabesklere, Bizans mozaiklerinin etkisi ise mücevherlere yansır.

Feminen özelliklerle birleştirilmiş “Sonbahar”, mevsimsel özellikler taşıyor. Bunlar yakut renkleri, tuğla kumu, soluk yeşilliklerin rengi ve zengin bir bataklık tonudur. Biten yazın üzüntüsü, bir kadının varlığıyla silinir. Onun imajı ve doğurganlığı refahı arttırır. Hasat ve üzüm salkımları, yakında bereketli ve lezzetli bir şaraba dönüşecektir. Seramik tabaktaki meyveler hasatın bereketini simgeler. Havada bir sonbahar akşamının sessizliği ve huzuru hakimdir. Sembolik bir asma ve ahşap mandallar, kum veya toprak renkleriyle Sonbaharın baş aktörleri olarak eserde yer alır.

Kullandığı teknik, geleneksel anlamda resimle ilgili değildir. Bu, ustanın çalışmayı sevdiği düz renkli bir baskıdır. Teknoloji ustalığı, izleyenleri kendine hayran bırakır. Vivaldi’nin notaları aracılığıyla yaptığını renklerle yapar. Üzüm ipleri, stilize çiçek desenleriyle iç içe geçer. Tüm konturlar, genel resmi tamamlayarak birbiri içine akar.

Kontrast gölgeler ve güneş ışığında ipuçlarını yakalarız.  Bu kadın fakir değildir, zengin de değildir. Mütevazı bir Bizans tarzı, mütevazı bir leke olan ince bir boynu süslüyor. Bakire saçlarındaki kuru asterler bile daha zengin ve daha rafine görünüyor. Elbise basit ve iddiasız, pamuklu, ince ve akıcı bir tuval. Her şey ahenkli bir şekilde dünyevi sonbaharın sağlam ve cömert resmine uyuyor. Sakin, solgun ama kendi yolunda güzel…