Roma’da bir Valentino akşamı
Geçmişten geleceğe efsane sürüyor
Vita gazette – “Roma her şeyin başladığı yerdir. Hayat, insanlar, hikayelerimiz ve kimliklerimiz burada. Bu yerin dünyaya ve Valentino’ya ait olduğu kadar biz de bu yere aitiz. Piazza di Di Spagna sanat ve tarihin bir simgesi ama hepimiz için aynı zamanda günlük yaşamımız, çalışma ortamımız, metro durağı, öğle yemeği molası, taksiler, yağmur ve güneş, kahve. Atölye’nin doğal uzantısı, hikayelerimizin sahnesi, tüm enerjimizi ve hayallerimizi alıp geri veren yaşamsal bir ortam. Bu başlangıç, bu biziz.” Pierpaolo Piccioli
Gün batımını çok severiz. Bulutlara yansıyan parlak renkler, batan güneşin kırmızı ve turuncu tonlarını alarak renkleri yeryüzüne geri yansıtır. Yani estetiktir, yani güzelliktir… Ve en önemlisi gün doğumu gibi yeniden doğuştur. Bir döngünün tamamlanması ve bir yenisinin başlama noktasıdır…
Ve bir sıcak ama esintili akşamda Ebedi Şehir Roma’nın Piazza di Spagna meydanındayız. Trinità dei Monti’nin basamaklarına, gün batımının sıcak ışıkları yansıyor. Mermer merdivenler üzerinde Labrinth yumuşacık, içimizi ısıtan sesiyle şarkı söylüyor…
Valentino efsane ismine yakışına yaptı. Ve sonbahar-kış Haute Couture koleksiyonunu sunmak için dünya tarihinin, sanatın, estetiğin, hayatın ve hepsini birleştiren Valentino’nun başlangıç noktasını seçti. Dünyanın ve Roma’nın kalbinde 600 metrelik bir podyum açtı. Gösteri zamanı için de yeniden başlangıcı, estetiği ve güzelliği simgeleyen gün batımında sahneye çıktı…
Gösterinin adı olan Başlangıç, 8 Temmuz Cuma günü saat 20.30 civarında başladı. Modeller, binanın tarihi merkezinin bulunduğu Piazza Mignanelli’yi Gregoriana, Trinità dei Monti ve dolayısıyla ikonik İspanyol Merdivenleri üzerinden birbirine bağlayacak olan 600 metreden fazla bir yürüyüş yolunda yürüdüler.
Muhteşem gösteri Valentino atölyesinde başladı, zirveyi simgeleyen merdivenlerle sürdü ve VIP konukların bulunduğu alanı dolaşarak, gün dönümü gibi atölyede sona erdi… Ve gösterinin sonunda en muhteşem, duygulandırıcı sahne geldi. Ölümsüz şehir geceye döndüğünde, stilist Pierpaolo Piccioli, beyaz önlüklü terzi ekibiyle birlikte dışarı çıktı. Merdivenlerden, indiler, hep birlikte halkın arasına karıştılar: En içten alkış onlara yapıldı. Çünkü onlar Haute Couture büyüsünü her gün gerçeğe dönüştüren sihirli ellerdi… Onlar Valentino Ailesi’nin önemli bir parçasıydı… Hepsi gibi…
Roma’da gerçekleştirilen defile Valentino’nun muazzam mirasıyla olan bağına saygısını ve koruyuculuğunu da gösteriyor. 1985’te Valentino Garavani, ünlü moda şovlarından birini burada düzenlemişti. Bu da yeni yaratıcı yönetmen Pierpaolo Piccioli arasındaki güçlü, yaratıcı bir diyaloğun, ölümsüzlüğün ve kurumsallaşmanın ayrı bir simgesi oluyor. Piccioli, Roman Maison’un bazı temel unsurlarını yeni bir ışık altında yeniden yorumluyor: Valentino kırmızısı gösteride kendini gösteriyor. Hafif uçucu, şifonlu elbiseler göz kamaştırıyor. Bay Garavani’nin çok sevdiği güller, tüyler ve fiyonklar esintiler arasında uçuşuyor. Işıltılı jüponlar, tüy ve kurdelelerle süslenmiş sandaletler. Mankenler, devasa tüylü başlıklar veya gümüşe boyanmış yüzler, maskeler ve Roma mermerleri gibi ölümsüz heykellerle dolu merdivenlerden iniyor. Her detay Valentino markasını yansıtıyor…
Tarihe, güzelliğe, estetiğe…
Geçit töreninden sonra Caracalla Hamamları’nın tarihi ortamında bir gala gecesi yapıldı. Bu seçim de çok anlamlıydı! Valentino ile Roma şehri arasındaki bağlantı, şehri korumak ve geliştirmek için somut bir taahhüt anlamına da geliyor: En son Maison, arkeolojik alanın bazı mozaiklerinin restorasyonunu ve Piazza di’deki iki palmiye ağacının değiştirilmesini finanse etmeyi taahhüt etti. Ve bu eşsiz gösteriye davet edilen konuklar arasında Laura Pausini, Anne Hathaway ve Naomi Campbell gibi şanslı isimler de yer aldı.
Condividi: