Vita Gazette

Le notizie dall’Italia.

Catherine Deneuve büyük aşkının ülkesine ödül almak için geliyor

Venedik Film Festivali’nin Yaşam Boyu Başarı ödülü Deneuve’ye veriliyor

Alessandro Romano

İtalyan sinemasının sembollerinden Marcello Mastroianni ile unutulmaz bir aşk yaşayan Catherine Deneuve’ye, büyük aşkının ülkesinden ödül geldi. Venedik Film Festivali’nin bu yılki Yaşam Boyu Başarı Altın Aslan’ı Fransız aktris Catherine Deneuve’ye takdim edilecek.

31 Ağustos – 10 Eylül tarihleri ​​arasında düzenlenecek 79. Venedik Film Festivali’nde, Yaşam Boyu Başarı Altın Aslan’ı Fransız aktris Catherine Deneuve’ye verilecek. Böylece Deneuve hem büyük aşkının hem kızı Chiara Mastroianni’nin büyüdüğü topraklara, bu kez ödül almak için dönecek.

Oysa daha dün gibiydi.  İkili ilk kez 1970 sonbaharında yönetmen Roman Polanski’nin evinde resmi olmayan bir akşam yemeğinde bir araya gelmişti. Her ikisi de o zamanlar kötü biten iki aşktan geliyordu: Catherine Fransız yönetmen François Truffaut’dan, Marcello meslektaşı Faye Dunaway’dan ayrılmıştı.

İkisi arasındaki tutku, ertesi yıl Nadine Trintignant’ın Love Time setinde patlak verecekti. Çekimler başladığında, oyuncu Marcello 46 yaşındaydı ve aktris Flora Carabella ile evliydi. Cathirene bir süre önce boşanmıştı ve 27 yaşındaydı. Her ikisi “Sadece Başkalarına Oluyor” filminin setindelerdi. Mastroianni ve Deneuve, çocuklarını kaybeden evli bir çifti oynuyordu. Yönetmen Nadine Trintignant, yalnızlığın acısını hissetmeleri için oyuncuları günlerce kitap, televizyon, telefonun olmadığı sadece bir yatak ve birkaç sandalyenin yer aldığı bir apartmana kilitlemişti Neredeyse yemek bile yemiyorlardı. Bu deneyim başarılı oldu ve her ikisi de depresyon dönemine girdi. Beklenmedik bir şey daha oldu. Catherine ve Marcello dört duvar arasında birbirlerine aşık oldular.

Çekimden sonra ayrıldılar. Mastroianni Roma’ya, Deneuve Paris’e döndü. Mastroianni her gün Catherine’yi arıyordu. Ama bir sorun vardı. Mastroianni, Flora ile evliydi. Catherine Deneuve’den önce Faye Dunaway ile bir ilişkisi olmuştu. Dunaway, Mastroanni’den boşanmasını istemişti. Ama bunun bir İtalyan erkeği için çok zor bir istek olduğunu bilmiyordu.

Bir rivayete göre bu kez farklıydı. Catherine, onun için bir tutku olmuştu.  Sonunda Mastroianni çıldırmış ve dayanamayarak “kutsal” karısından boşanmak istemişti. Karısı Flora, Marcello’nun çektiği acıyı görünce boşanmayı kabul etmişti. Ve Marcello Paris’e koşmuş ve o andan itibaren Catherine ile birlikte her yerde görülmeye başlamışlardı. Marcello’nun sevinci sınır tanımıyordu: “O bana aşık! En sevdiğim fasulyeleri pişiriyor! Onu ve fasulyeleri hayal edebiliyor musun?” Gerçekten yemek yapmayı hiç sevmeyen Catherine, Marcello için yemek yapıyordu. Şimdi bir evlilik teklifinin doğru olacağına karar veren Marcello, Jaguar arabasının arka koltuğunu çiçeklerle doldurarak, büyük bir elmas yüzük ve iki kasa şampanyayla, Deneuve’ye evlenme teklifi yapmıştı. Ama  Deneuve, “Hayır” demişti.  

Çok üzülen Mastroianni, telefonda karısına kalbinden şikayet etmişti, “Beni reddetti! Ölmek istiyorum!” Yirmi yıl boyunca kocasının aşk ilişkilerine katlanan ve onları bağışlayan Flora, “bu yabancı kadının” evlenmeyi reddetmesini kişisel olarak da hakaret kabul etmişti. Flora, kocası Marcello’nun manevi yaralarını yeniden sarmıştı. Sonra ne mi oldu? Marcello, yenilenmiş bir güçle Catherine’i fethetmek için yeniden Paris’e döndü.

Görünen o ki Catherine’yi fethetmişti. 1971 sonbaharında Mastroianni harika haberi öğreniyordu. Catherine’den bir çocukları olacaktı. Dünya, Fransız aktrisin hamileliği haberiyle şaşkına dönmüştü. 28 Mayıs 1972’de bebek doğdu. Mastroianni, Chiara’nın doğumundan sonra, gördüğü herkese şampanya ısmarladı. Deneuve, bebeğine Charlotte adını vermek istiyordu, ancak Marcello çocuğun teniyle büyülenmişti.  Ve haykırdı: “Chiara!” italyanca’da “parlak” anlamına gelir. Ayrıca, soyadında ısrar etti. Böylece Chiara, Charlotte Mastroianni’nin hayatının yeni bir başlangıcı oldu.

Marcello artık bir bebekleri olduğu için Deneuve’nin onunla evlenmeyi kabul edeceğini umuyordu, ancak ikinci girişimi de başarısız oldu. Catherine Deneuve, “birlikte yaşamaya evet, ama evlenmeye hayır” diyordu. Ve bir yıl sonra Catherine, Mastroianni’den şu sözlerle ayrılıyordu: “Artık bu saçmalığa devam etmek istemiyorum.” Ve Marcello karısı Flora’ya yeniden dönüyordu…

Başka bir rivayete göre ise Catherine Deneuve Marcello Mastroianni aşk hikayeleri bir döneme damgasını vurdu. O, Fransız sinemasının büyüleyici ve ulaşılmaz sfenksi, Polanski ve Truffaut gibi yönetmenlerin ilham perisi,  tüm zamanların en büyük seks sembollerinden biriydi.  Catherine Deneuve ve Marcello Mastroianni’nin tutkulu aşk hikayesi gerçekti. Aşkları sette doğdu: o zamandan beri birbirlerinden uzak durmak için mücadele ettiler, ancak Mastroianni 1950’den beri evli olduğu karısı Flora’yı resmen terk etmedi.

Deneuve için Marcello her zaman bir “korkak” olmuştu. Ama aynı zamanda hayatının en büyük aşkıydı. Ve Catherine, Marcello’nun sürekli aradığı bir kadındı…

Deneuve, bir röportajda Chiara’nın kazayla değil özellikle Marcello tarafından istenen bir bebek olduğunu söylüyordu. “Ortak bir özgürlük duygusuna, yaşam sevgisine sahiptik” diyor. Evli olması onu “korkak” olarak tanımlasa da: “O söylediği için söylüyorum.” Sonra da ekliyor: “O ve Flora istediklerini, yapabildiklerini yaptılar”. Deneuve, “Daha çok bir ortak mı yoksa bir sevgili miydi?” sorusunu ise“İkisini de umuyorum” diye yanıtlıyordu.

Ayrılığa rağmen, Marcello Mastroianni ve Catherine Deneuve arasındaki ilişki, küçük Chiara’nın da iyiliği için mükemmel kaldı. Aralarındaki bağ daha sonra kopmadı, o kadar ki, oyuncu Aralık 1996’da pankreas tümörü nedeniyle son nefesini verdiğinde Deneuve, kızları Chiara ile birlikte yanındaydı.

İlişkilerinin niteliği, nasıl ayrıldıkları ve neden evlenmedikleri halen tartışmalı olsa da, büyük bir aşk yaşadıkları ve bu aşkın en büyük göstergelerinden birinin Chiara olduğu bir gerçek olarak duruyor. Ve Catherine Deneuve  yıllar sonra aşkının, ve Marcello’dan olan kızı Chiara’nın ülkesine,  bu duygularla adım atıyor… “Yaşam Boyu Başarı” ödülü Altın Aslan’ı almak için…

Festival yönetiminden Alberto Barbara, Catherine Deneuve’yi ödüllendirme gerekçelerini şöyle sıraladı;

“Çoğu büyük uluslararası başarılara ulaşan önemli sayıda filmleri. Dünyanın en önemli festivallerinden aldığı dikkate değer sayıda ödüller, Amerikalı olmayan bir sanatçı için nadir bir ayrıcalık, en iyi kadın oyuncu dalında Oscar adaylığı. Avrupa’nın en iyi yönetmen ve oyuncularıyla yaptığı çalışmalar: Roger Vadim, Jacques Demy, Luis Bunuel, Françous Truffaut, Roman Polanski, Marco Ferreri, Marcello Makroianni ve Gerard Depardieu gibi… Oyunculuk konusunda bir yetenek, ayrıca sofistike ve nadir bir güzellik.

Zamansız diva

Bunlar onu Fransız sinemasının sembolü, zamansız diva ve beyaz perdenin gerçek bir simgesi haline getirmeye yardımcı olan nitelikler. Catherine Deneuve, evrensel olarak tanınan divanın özünü somutlaştırdı ve dünyanın en büyük aktrislerinden biri olarak yerini aldı. Bu nedenlerden dolayı, Venedik Uluslararası Film Festivali’nin 79. yıldönümü vesilesiyle kendisine vereceği Yaşam Boyu Başarı Altın Aslan Ödülü, 1967’de Luis Buñuel filmi ‘Belle de Jour’ için kazandığı Altın Aslan’dan ve 1998’de Nicole Garcia’nın ‘Place Vendome’deki performansıyla aldığı en iyi kadın oyuncu ödülünden sonra ayrı bir önem kazanıyor.” 

error: Content is protected !!